Pentagram - 25 Mart Istanbul Konseri (VW Arena)
Evet, Pentagram’ın Akustik albümü incelemesi sonrası Ä°stanbul’da
Volkswagen Arena’da canlı izleme fırsatını da buldum.
Konser tamamen akustikti 30 yılın şerefine. Konuk olarak Ogün
Sanlısoy, Murat İlkan, Demir Demirkan sahnedeydi.
Konserde açıkçası Åžebnem Ferah’ı beklemedik deÄŸil ama sahne
almadı maalesef. Orada kulisteydi dedikoduları var ama bilmiyorum ne kadar
doÄŸru. Anatolia’yı onun bir anda sürpriz bir ÅŸekilde gelip söylemesi çok hoÅŸ
olabilirdi.
Konserde 18+2 toplam 20 şarkı çalındı. Hepsi neredeyse
muazzamdı. Seyirciler biraz sönük kaldı bazı yerlerde bazı yerlerde çok güzel
eşlik ettiler. Özellikle tribün kısmı baya oturup klasik müzik konseri izliyor
havasındaydı.
Setlist:
- Apokalips
- Lions In A Cage
- Fly Forever
- Åžeytan Bunun Neresinde
- Uzakta
- No One Wins the Fight
- For the One Unchanging
- Gündüz Gece
- Geçmişin Yükü
- 1000 in the Eastland
- Anatolia
- In Esir Like an Eagle
- Doğmadan Önce
- Give Me Something to Kill the Pain
- Dark Is the Sunlight
- This will too pass
- Bir
- Sonsuz
- Gündüz Gece
- Bir
Akustik albümünde olmayan şarkılarında akustik hallerini
dinlemek çok büyük keyif Verdi bana. Özellikle ilk Şeytan Bunun Neresinde
duyduÄŸumda, iÅŸte beklediÄŸim konser demiÅŸtim. Ben ilk sadece belki albümdeki 11’I
çalarlar diye düşünmüştüm. Bunun bir kötü yanı oldu, neden o güzelim şarkıları
albüme koymadınız?
Konserde güzel anlardan birisi Ogün’ün Ãœmit Yılbar’ı (doÄŸuda
ÅŸehit düşen eski üye) anması ve sonrasında bir Ä°zmir Marşı’na seyirciyi
sürüklemesi oldu ama nedense beklenen kalite de tepki gelmedi anlamış değilim.
Ogün’den konuyu açmışken o zaman kendisinin kendini beÄŸenmiÅŸ havalarından biraz
arındırırsak kendimizi sesini övmek istiyorum. Gerçekten çok güzel okudu
ÅŸarkıları veya arkada eÅŸlik etti. Favorim No One Wins The Fight’I çok güzel
söyledi. Keşke dediği gibi 25 yıl önce savaşta kazanan yoktur denirken hala
aynı durumlar devam etmeseydi.
Demir Demirkan baya heyecanlıydı. Özellikle sonunda da
kendisi itiraf etti. Konser başında yanlış gitarı eline alması da bunun
belirtisiydi zaten. Ama o ortamda güzel bir eğlence, gülünüp geçildi. Çok güzel
çaldı genel olarak ve bazen Metin ile atışıyorlar gibiydi. Amerika’dan bu
konser için geldiğini söyledi ve önümüzdeki zaman konserlerinde de olacakmış.
Gökalp söylerken dediğim gibi keşke çok zorlamasaydı bazen.
Ama bence çok ön plana da çıkmadan ama bu grubun bir üyesi olduğunu belirterek
bir performans sergiledi. Ben geri vokal de olduğu zamanlar kendisini çok daha
beğendim çünkü sesini zorlama gereği duymuyordu o zaman.
Murat İlkan. Ah abi sen yokmusun sen ve o süper sesin.
Diyecek söz yok. Sadece konserin arasında telefonu ile oynamaları beni rahatsız
etti. Biraz güçten kaybetmiş gibiydi maalesef ama sesi aynı kalitedeydi. This
Too Shall Pass zaten onun sesinden dinlemeyi en sevdiğim şarkıdır, onu da
layığıyla yerine getirdi.
Bateriyi unuttuk. Amanınnn! Bir tık akustiğe sert kaçmıştı.
Bagetleri yumuşatmakla akustik havasını vermek biraz zordu ama kimseyi de
rahatsız ettiğini söyleyemem.
Asıl kahramanlara ise söz söylemek olmaz. Metin, Tarkan,
Cenk ve Hakan. Hakan’da gerçi arada ne yapıyoruz biz havası oluÅŸuyordu ve
muratla muhabbete daldılar bir iki kere ama onun dışında lafım yok.
18 şarkı bittikten sonar herkesi selamlayıp gittikten sonar geri
dönüp “Madem istiyorsunuz biraz daha çalalım” diyerek Gündüz Gece’yi bir daha çalıp,
sonrasında ise seyirci gazı ile Bir’i tekrardan çalmak hepimizi çok mutlu etti.
Konser sonrası bence sahneden biraz çabuk ayrıldılar bunu da sıkıştırayım
araya.
Konser sonrası ise dışarıda Pentagram çalınmaya ve Monster
sponsor olduğu konserde enerji içeceklerini dağıtıyordu. Burada güzel olan
bedava içecek değildi tabi (yalan söylüyorum) dışarıda da Pentagram gazının
devam ediyor oluÅŸuydu.
Ä°lk umudum bu konserin veya bu organizasyon serisinin bir
DVD/Bluray versiyonunun çıkması olur. İkinci isteğim ise Akustik turnesinin
devam etmesi.
Son eleÅŸtirim ise, Ä°stanbul’da bu konser yapılıyorken bence
VW Arena’da çok daha iyi bir ÅŸov, organizasyon ve konuk sanatçı olabilirdi.
Herhangi bir kulüpte çalmaktan bir farkı yoktu biraz, sandalyeler ve akustik
gitar. Daha orijinallik beklerdim ama albüm incelemesi yazımda da belirttiğim
gibi biraz kolaya kaçmışlar burada artık.
Sonucunda ise diyeceğim şey, bana yaşattığınız o muhteşem
gece için çok teşekkürler, sesinize, akorunuza sağlık.
Yorum Yaz